
Bayram değil seyran değil bu EYMÜR de nereden çıktı?
Bu çıkışı anlamak için çıkışa neden olan parametrelere bakmak lazım. Kısaca;
1-İktidarın oyları durdurulamayacak şekilde eriyor.
2-Seçmen öncelikli olarak ekonomiye, sonra da güvenliğe bakarak oy veriyor.
Anlaşılan o ki Ekonomi çıkmaz bir sokakta ve yapılabileceği hiç bir şey kalmamış. Güveni tesis etmek için Adalet sistemi, eğitim sistemi, dış ilişkiler gibi birçok şeyi yeniden ele almak gerekiyor. Mevcut hale getirenlerin ne yaparlarsa yapsınlar toparlama şansları yok. Çünkü kendilerine olan güven yerle yeksan olmuş durumda.
Yakın zaman önce yapılan seçimlerden önce, patlayan bombalar ve yoğun terör olayları, darbe girişimi gibi hala tam olarak anlamadığımız aksiyonlar gerçekten etkili olmuştu. Ancak hiçbir şey sonsuza dek kullanılamaz, kullanılsa da aynı sonucu vermez.
Güvensizliğin yanı sıra, sağlık sorunlarına endeksli kısır siyaset, oylardaki erimeyi körüklemeye devam ediyor.
Siyaseten elde kalan 2 araç var.
1-Sürekli olarak eski ve acı dolu günlerin olaylarını anlatmak, korkulu günlerin parlamenter sistemi dönemlerinde yaşandığını vurgulamak,
2-Yapılanlarla övünmek ve yüksek düzeydeki toplumsal sıkıntılar için nasihatler da bulunmak.
Bol bol kullanılan bu taktikler, son zamanlarda alay konusu olacak kadar komikleşti. Yapılmak istenen şeyin bu şekilde konuşuluyor olması da beklenen etkiyi tersine çevirdi ve negatif etki yarattı.
Çaresizlik gündeme EYMÜR röportajını düşürdü.
Kimlik olarak önemli görevlerde bulunmuş, emekliye ayrılsa da geçmiş karanlık günlere ait yüzlerce gerçeği ve hikâyeyi bilen, konuştuğu zaman kulak kabartılacak ve konuşularak önemli gündem olacak bu vatandaşımız elbette ki yaratacağı etkinin farkında. Onu kullanmak isteyenler de farkında.
Ona konuş denildiği, kullanışlı bir araç olarak bize hizmet et denildiği anlaşılıyor.
Nereden mi anlıyoruz?
Adam, insanlık suçu olarak tanımlanmış, yer yüzünün en ağır suçu olan İşkence için ben de yaptım diye büyük bir itirafta bulunuyor ve gel bakalım kardeşim diyen bir tek savcı yok.
Adaletin geç de olsa ortaya çıkması ve suç işleyenin cezalandırılması ne zamandan beri rafa kalktı? Büyük itiraflara sağır kulaklar, konuşanı görmeyen gözler ile devlet olunmaz.
Bu ancak, belirli garantilerin verildiği anlaşmalar çerçevesinde yapılmıştır ve böyle bir anlaşma olduğu da çok açıktır.
Röportajı okuduğumuzda, beyinlere kazınmış kâbus dolu 70 li ve 90 lı yıllardan bahsediyor. Komünizm yani solun tehlikeli yüzü ile gladyo olarak kullanılan çeteleri küçülterek ince mesajlar veriyor. Bir yandan Parlamenter sistemi ile yönetilen ülkenin kötü bir yüzünü ortaya koyarak eski sisteme dönüşü engelleyecek algılara oynuyor, diğer yandan organize suç örgütü liderlerinden Çatlı ve Yeşilden bahsederek Sedat Peker ( @sedat_peker ) etkisini hafifletmeye gayret ediyor.
Konunun daha iyi anlaşılması için şahıslardan uzak ve genel bir yazı olarak ele aldığım ve bu sitemde yayınlanmış, aşağıdaki 2 yazımı da okumanızı öneririm.
Özet olarak;
seçmen üzerinde etkili olan GÜVENLİK parametresi ile seçim senaryolarının sahneye konulduğunu, Eymür ile başlayan sürece, söyleyecek hiçbir şeyi olmayan MHP nin PKK & HDP bağlantılı söylemleri ile katılacağı kesinleşmiştir.
Bizim için erken seçimin ve değişen iktidarın BAYRAM olacağı kesin. Eymür farkında olmadan bu bayramın başlangıcını iktidarın değişmesini arzu edenlere müjdelemiştir.
Comments