top of page

NAPOLYON EKONOMİ MODELİ (NEM)

Yazarın fotoğrafı: ercansimsektrercansimsektr

Ekonomi politikasının araçlarını değerli ekonomist Mahfi Eğilmez 3 ana grup altında şematize eder.  Bunlar;


1-maliye politikası, 2-para politikası ve 3- alternatif politikalar olarak belirlenmiştir.

Elbette ki her başlığın altında onlarca da başlık vardır.


Türkiye’de yıllardır uygulanan Ekonomi Politikası sadece PARA POLİTİKASI başlığına ve alt uygulamalarına sıkıştırılmış, yönetim gücünün aracı olarak da PARA seçilmiştir.


“Para para para” diye slogan atarak, halkını paranın gücüne inandırmış iktidarlar için varsa yoksa en güçlü araç paradır. Diyar diyar dolaşıp para aramaktan, buldukları yer ile dost olup bulamadıklarına düşman olmaktan yorulmazlar.


Yaşadığımız gerçeklerden yola çıkarak, ben ülkemizde uygulanmakta olan Ekonomi modelinin adını NAPOLYON EKONOMİ MODELİ koydum. Kısaca NEM diyorum.


Topladıklarımız (vergiler) ile zorunlu olarak harcadıklarımız arasındaki farkın her zaman eksi olduğu ülke ekonomimiz için dış borçlanma konusunda şanslı olduğumuz bir dönem de geldi iktidar. Uluslararası konjonktür borç verecek yer ararken açılan kapılar yetmedi pencereleri, bacaları da açtık. Kim bilir belki de duvar bile yıkmışızdır.


Devletin, özel kurumların, bankaların borçlanmasına öncülük ederek ekonomiye doluşan paralar ile sanal zenginlikler yarattık, bize ait olmayan kaynaklara binerek şahlandık. Bolluk içinde yüzdüğünü sanan halkın büyük bir kesimi bu ortamı alkışladı, yönetenlere çok güvendi. Modelin ilk adımı yüksek bir güven duygusu yaratmaktı, başardık.


Arada yarattığımız kendi sermayedarlarımız, burjuvamız ya da zenginlerimiz yavaş yavaş seçim dönemlerinde aldıklarına karşılık desteklerini vermeye başladılar ve her seçimden zaferle çıktı iktidar. Bu firmaların sayılarını çoğaltmak ve kontrolü kaybetmek risk almak demekti. Sayıları çoğaltmadan onları daha da büyütülerek sınırlı sayıda kalmasını sağladık. Ayrıca bu büyük ve binlerce çalışanı olan firmalar aracılığı ile yeni istihdam politikaları tesis ettik. Garantili ve değişmez seçim oranları yakalamaya yardım edecek seçmen sayılarına ulaştık hamdolsun. Bu çalışmalar Modelin ikinci adımıdır. Sürekliliği tesis etme gayesi ile devlet dışı kurum ve kuruluşlar yaratarak, yönetimlerine hâkim olacak modellemeler tesis etmek olarak özetleyebiliriz.


Dış borçlanma mevsimi bitince iç borçlanma araçlarına yüklendik, özelleştirme adı altında düzenlediğimiz yasalar sayesinde ne varsa sattık. Fabrikalar bitince de arazileri satmaya başladık. Vatandaşlık satma işini de başlatınca borçları bir süreliğine ödeyecek, dış alım ile dış satım arasındaki farkı kapatarak ticareti sorunsuz yürütecek dövizleri bulduk bir maşallahınızı alırız. Çok parası olanı parasının rengine bile bakmadan davet ettik. Modelin üçüncü ve önemli adımı ise beklenmeyen parasal sıkışıklıklara yönelik politikalar, hızlı çözümler oluşturmaktır.


Topladığımız gelirlerin çok büyük bir bölümü yap-işlet-devret gibi büyük rakamlı projeler için ödenen taksitler halinde akıtmaya devam ediyoruz. Köprü, yol, hastane derken çok yüksek kazanç elde ettiği düşünülen bu projelerin sahibi, üstlenici veya işleten firmaların vergi ödeyememeleri de ayrı bir dert. Vergi borçlarının silinmesi yeterli değil diye hibe gibi ek destekler verdik. Alacaklarımızın (Devlet) TL ye çevrilmesine izin verdik. Borç vadelerinin veya proje işletme sürelerinin uzatılması gibi çeşit çeşit renkli çözümleri de uygulamaktan çekinmedik. Yine de vergi verebilecek duruma getiremedik bu firmaları. Oy depomuz oldukları için şimdilik sadece bekliyoruz. Napolyon ekonomisinde bu durum şaşırılacak bir şey değil aslında. Kontrol sizde ve neyin nereye gideceğini siz belirliyorsanız ekonominiz tıkırında demektir.


Ekonomi, üretim, ticaret, dağıtım ve tüketim, ithalat ve ihracattan oluşan insan etkinliğidir. İnsanın ihtiyaçlarını karşılamada yapılan her türlü faaliyeti içerir. Napolyon ekonomisinde faaliyet para getirmiyor ve oya dönüşmüyorsa değerli değildir. İnsan olarak size oy veren seçmene bakılır. Gerisi kazan dışıdır.


Bu modelin asıl anahtarı, formülü; bireysel zenginlik ve sizi sürekli iktidarda tutacak minimum oy yüzdesini sağlamak olarak özetlenebilir.


15 milyon oya ihtiyacınız varsa elinizdeki kaynakları bu oyları verecek seçmenlere göre dağıtırsınız. 5 milyonu kamuya alır iş verirsiniz, 5 milyon kişiyi taşeron firmalarda istihdam edersiniz sürekli maaş verirsiniz, diğer 5 milyon için de çeşitli dağıtım anahtarları ve destekleme formülleri kullanarak onları da elde tutarsınız (Kömür, makarna, yeşil kart vb).


Kaynaklar azalır ve oy kayıplarına uğramaya başlarsanız, size oy vermeyen gruplara verdiğiniz mecburi ödemeleri tırpanlayarak daha çok kaynağı kullanabileceğiniz bir düzen planlarsınız (Emekli maaşlarına enflasyonun altında zam yapılması vb).


Ayrıca siyasi rakipleri bölünecek ve parçalayacak ateş çemberine atacak her türlü oyunu sahnelemek, yüksek paralar ile değişik transferler yapmak da Napolyon ekonomi modelini kullanarak iktidarda kalmanın önemli araçlarından bir tanesidir. Bu nedenle Modelin dördüncü adımı iktidarınıza zarar verecek rakiplerinize yönelik stratejilerin çeşitlendirilmesidir diyebiliriz.


Bu düzene karşı muhalefet etmenin ve hatta başarı sınırlarını zorlayacak düzeylere kadar gelebilmenin formülü modeli iyi anlamaktan ve bilmekten geçer.


Muhalif grupları, partileri kardeşlik ve birliktelik çabası ile birleştirmeyi mutlaka başarmalıyız. Her ne kadar içeriden oynanan oyunlar olsa da birlikte hareket etmenin yarattığı güçlü çıkış son seçimlerde net olarak görülmüştür.


Bu aşamaya gelene kadar, yani birleşme sürecini tam ve güvenilir bir şekilde tesis edene kadar, zaman içerisinde iktidarı çok zorlayan ekonomik çıkışlar yapılmalıdır. Bayram ikramiyeleri, ücret zamları gibi her bireye dağıtılması zorunlu olan konularda köşeye sıkıştırmak ciddi bir muhalefet hamlesi olmalıdır. Nitekim AKP bu günlerde bu ekonomik sıkıştırma harekâtını muhalefete ve onun kazandığı belediyelere karşı yapmaktadır. Mutlaka iktidarın parasal olanaklarına darbe vurulmasına yol açacak güçlü meseleler belirlenmeli ve muhalefet tarafından seslendirilmelidir. Böylece daha fazla gelir tırpanlanmasının önüne geçilecektir.


Yeni muhalefet herkesle bütünleşerek cepheyi genişletmeye çalışmış, adını normalleşme koyduğu çok yanlış bir adım atmayı denemiştir. Napolyon’un hiç sevmediği bu tavır ters tepmiş, düzeysiz savaşlar için kılıçlar çekilmiş, sözlü atışmalar yeniden başlamıştır.


Napolyon ekonomisini Napolyon’un karakterinden de ayrı düşünmemek gerek. İktidarda kalma savaşının meydanlardaki ağır ve acı savaşlardan farkı yoktur. Rant çok büyüktür, makama saygı tavan yapmıştır, yalakalığın sınırları ile içinde yaşanan renkli dünya terk edilemeyecek kadar güzeldir. Farkında olarak ya da olmayarak yapılmış hataların hesaplarını vermeden göçüp gitmek koltuklarda oturmanın en büyük hedefi ve sebebidir.


Her şey kendisini iktidarda tutacak sayıda seçmenin garanti altına alınması ve sadece onların refahı için çalışılması politikalarına güçlü bir şekilde bağlıdır. Etrafınızdaki insanlar sizin gücünüzün dışında bir güç kullanmaya başlıyorsa onlar için oyun bitmiş demektir ve sistemden atılmalıdır.

Kaynakları seçim kazanma yapısına göre oluşturmanın matematiğine hizmet verecek herkes iktidarın en sevdiği kişi, kurum ya da devlettir. Para amaç olarak duvarlara, ülke sınırlarına kazınmıştır artık.


Ülkemizde adı ekonomi modeli olarak anılan Napolyon sağ olsaydı bizi çok kıskanırdı, ondan başka kıskanan da olmazdı .


Oysa bu topraklarda yetişmiş Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî özet olarak;


Parayı, geminin yüzmesini sağlayan suya benzeterek onun amaç değil araç olduğunu anlatmıştır. Ayrıca geminin içine dolması halinde o geminin batacağını, karaya oturacağını söylemiştir. Bu söylem içerisindeki geminin insan (maneviyat) olduğunu hatırlatarak son söz şunu söylemek isterim;


Mevlâna doğru tanımlamış, gerçekten BATIYORUZ


Mevlana’ya kulak verelim ve acil olarak Napolyon’dan uzak duralım.

Gerçekten yerli ve milli olmak en güzeli. Sözde değil, özde...

 

 

102 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

YOL-suz-LUK

Comments


Yazı: Blog2_Post

Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
  • Facebook
  • LinkedIn

©2021, simsekercan tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page