top of page

SICAĞI SICAĞINA CHP

Yazarın fotoğrafı: ercansimsektrercansimsektr

CHP kurultayını yaptı, başkanını yeniledi ve şu sıralarda parti meclisi üyelerini yani yönetimini seçerken uzunca bir süredir düşündüklerimi ve kendi izlenimlerimi yazmalıyım diye düşündüm. Yaşadıklarımızı çabuk unutuyoruz. Tarihsel olarak yeniden gözümüzde canlandıracak araçların olması bence son derece yararlı.


Kılıçdaroğlu sevdiğim, saygı duyduğum kişiliği hakkında çok yakın bilgilere sahip olduğum bir insandır.

Acemilik dönemlerini aşıp lider olmayı başarmış olsa da güveneceği insanları seçme becerisini bir türlü gösterememiş, o nedenle daha sinirli ve üstten bakan bir kişiliğe bürünmüştür. Psikologlar bu dönüşümü nasıl izah eder bilemiyorum. Bildiğim tek şey kendi içsel değişiminin bana göre negatif yönde değişmiş olmasıdır.


Öncelikle bence yaptığı iyi şeyleri özet olarak yazayım;


1- Adalet yürüyüşü gibi dünya siyaset sahnesinde eşi benzeri olmayan muhteşem bir siyasi eyleme imza atmıştır.

2- Parti hakkında 70 yıldır yürütülen kara propaganda sonucu neredeyse kalıplaşmış tutuma dönüşmüş fikir ve alışkanlıkları kırarak, seçmen sayısını yani pazarını büyütmek için çok çaba göstermiştir. Bu çabanın uygulamaları yüzünden CHP sağa kayıyor kuşkularının güçlenmesine aldırış etmemiş, bu yöndeki söylemlere kulak tıkamıştır.

3- Yine Dünya siyaset tarihinde eşine az rastlanır bir ittifak çalışmasını başlatmış ve bir toplumda kabul görecek detaylı toplumsal mutabakat metinlerinin oluşmasına öncülük etmiştir.

4- Meclis kürsüsünde, hiç kimsenin söyleyemeyeceği son derece cesur sözleri söylemekten asla çekinmemiş, korku ile siyaset yapmamıştır.

5- Sosyal kimlik guruplarına yönelik siyasi çalışmaları, kurumların kapısını çalan hareketlenmeleri ile bir taraf da alkışlanmış, bir taraftan da olumsuz söylemler altında kalmıştır.

6- Halkın en umutsuz kaldığı önceki yerel seçimlerde çok başarılı sonuçlar alarak umutsuzluğun derinleşmesinin önüne geçmiştir.


Herkesi kızdıran, iyi şeyleri bile gölgede bırakan işleri ise tarih içerisinde belki de bu kadar da olmaz sesleri ile okunacaktır diye düşünmeden geçemeyeceğim;


1- Milletvekilleri ile ilgili dokunulmazlık yasası için içine düştüğü tuzak

2- Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığı için MHP ile el sıkışması

3- CB seçimine yönelik adaylığına ilişkin riskli durumu göze alması

4- Ümit Özdağ ile yapılan protokol, Özdağ’ın şartımız Anayasanın ilk 4 maddesine dokunulmamasıdır açıklamasına, CHP nin koruma amacında olduğu asıl şeyleri sanki böyle bir şüphe varmış gibi sahaya süremez, bize bu konuda böyle çirkin bir öneri ile gelemezsiniz, haddini bilmeyenler ile işimiz yok diyemedi. HDP ve onun seçmeni ile yaşanacak olumsuz durumun yaratacağı kayıpların kazançların üstüne çıkacağını hesap edemedi.

5- İttifak ortaklarına verilen 39 milletvekili ve bu liste içerisinde partinin asla hazmedemeyeceği kişilerin olması. Özellikle Sadullah Ergin isminin açacağı büyük yarayı göremedi, partinin başkanı olarak listelerde bulunan bu ismi veto edemedi.

6- Seçimlerden sonra seçmene bilgi verilmemesi, nedenlerinin anlatılmaması

7- Seçim gecesi ikinci tur oylamaya girecek kadar kibir içinde olması.


Yaşam, yanlış ve doğruları ile akıp gider. Sınavlarda 3 yanlış 1 doğruyu götürse de yaşam öyle değildir. Çoğunlukla 1 yanlış bütün doğrularınızı siler.


Seçim gecesi cevap konuşması, ilk tur oylarına göre verdiği kararlar, yani o gece ki yanlışları ile bence bütün doğrularını sildi.


Kurultay sürecine kadar kendisi hakkında yazılan çok yazıya üzülmüştüm, ağır ve ahlaksız bir saldırıya geçilmiş olmasına çok kırılmıştım. Hatta bilinen saygın isimlerin dahi açık açık taraf olacak düşünceler sergilemelerini de hayretle karşılamıştım ama insanlar çok dolmuş, heybeler ağırlaşmış ve sinirler sel gibi akmış da haberim yokmuş.


Ali Mahir Başarır’ın çocuklar gibi sevinen halleri, kazanmış olmanın mutluluğu içerisindeki coşkusu en çok dikkatimi çeken şey oldu. O zaman şöyle düşündüm;


Kemal bey bütün yanlışları ve kişisel tavırları ile CHP için örgüt nezdinde siyaseti zora sokmuştu. Delegenin, il ilçe yöneticisinin ve Milletvekilinin sahadaki durumu içler acısı bir hale dönüşmüş, vatandaşın soruların verilecek cevabı olmadığı için söyleyecek yeni bir şeyi de olmayan dut yemiş bülbüller ordusunun sessizliği hâkim olmuş.


Kafesinden özgürlüğe uçan Bülbül’ün sevinci bu gördüklerim diye düşündüm.


Parti örgütü Alevi diye bakmadı, içerdeki Alevi kökenliler de bir şeyleri kaybediyoruz diye asla düşünmedi. Alevilik kültürü ile yetişenler, siyasal İslamcılar gibi asla davranmazlar. Yanlışa bizdendir diye onay vermezler.


Sonuç olarak;


1-Alevilik yönünde partiye etki eden düşünceler içeriden yıkıldı

2-Partinin yeniden siyaset yapmasına olanak tanındı

3-Yıllardır ilk kez delege oyu ile parti başkanı değiştirildi


Çok fazla hesapların açıldığını, bu hesapların gece boyunca aslında CHP yi suçlayan, bireysel umutsuzluğu yaymaya çalışan hesaplar olduğunu ve maalesef yakından izlediğim bazı kişileri etkilediklerini gördüm üzüldüm. Kurumsal çalışma isteyen, ekip ile yönetimi arzu eden insanların Kemal Bey, ya da Özgür Bey ekseninde kişilere yönelik tercihleri ile oy verme tercihlerini ortaya koymaları da çok hazin bir öyküydü.


Kendi içimizdeki faşizmi yenemediğimiz sürece bu ülkeye Demokrasi gelmez (5/11/2023)


56 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

YOL-suz-LUK

Comments


Yazı: Blog2_Post

Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
  • Facebook
  • LinkedIn

©2021, simsekercan tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page