top of page

#TAKSİM

Yazarın fotoğrafı: ercansimsektrercansimsektr

Neyi tartışıyoruz ve aslında niye tartışıyoruz?


Büyük bir acının, savaş alanında ancak göreceğimiz manzaraların üstüne konuşuyoruz, konuşmak istiyoruz ama konuşmamıza engel olunacak işlerin yapılıyor olmasının şaşkınlığında kalıyoruz.


Biz konuşamadığımız zaman, ortamı bu tür işlerden yararlanan kişilere, örgütlere bırakmış oluyoruz. Onların çoğu zaten bu topraklarda değil, onlara zaten hesap sorma olanağı yok. Ancak o konuşmalar ve açıklamalar ile Dünya basınında haberler yapılırken tüm doğruları saptırdığımızın, aleyhimize gelişen propagandalara ortam sağladığımızın da farkında değiliz.


Tekrar soruyoruz; Bu ne saçma bir iletişim stratejisi?


Stratejiyi önümüzdeki seçimler de düşünülen işlere kadar bağlayanlarımız bile oldu.

Birkaç video, birkaç resim üzerinden tartışıyoruz;


Kaçan kişi ile yakalanan kişinin aynı olmadığı yönünde büyük şüphelerin karanlığında kaldık.

Beden farkı, burun farkı, yüz yuvarlaklığı derken, yakalanma anındaki aşırı korku duygusunu, çok kısa sürede yakalanmış olmasını, kaçacaktı ama aslında öldürülecekti şeklindeki beyan çelişkilerini, kameranın fotoğraf alma açısını derken ne bulduysak yazıyoruz, konuşuyoruz ve resmî açıklamalara olan güvensizliğimizi ısrarla vurgulamaya devam ediyoruz.


Neden yapıyoruz tüm bunları?

Sokaklara çıkma özgürlüğümüz risk taşıdığı için mi?

Bilmediğimiz, tanımadığımız bu kadar yabancı ile aynı ortamda bulunmaktan rahatsız olduğumuz için mi?

Çok konuştuğumuz liyakatsizliğin, iş bilmezliğin dışa vurumu mu?

Ortadoğu ülkelerindeki benzer olayları sık yaşamanın verdiği görüntülerden duyduğumuz yüksek rahatsızlık mı?

Bu soruları daha da fazlalaştırabilir ve yeni eklemeler elbette ki yapabiliriz.


Ancak hepsi tek bir duygu havuzunda toplanıyor; GÜVEN


Sonradan anlaşıldığı üzere asıl amacı devleti ele geçirmek olan guruplara teslim edilen kurumların, yeniden toparlanması ve gerçek işlerini layığı ile yapabilecekleri hale gelmesi elbette ki kolay değil. Uzun süreçleri alacağı da kesin. Ancak bu çalışmalar yeni guruplara tahsis edilmeden yapılmalı diye önerilerimizi de ekliyoruz.


Çok fazla can bedeli ödeyerek, 100 yıldır oluşturduğumuz her şeyi sil baştan yeni bedeller ödeyerek düzenlemek bu amatörlüğün bedellerinin faturasını topluma kesmek demektir. Bundan korkuyoruz ve korkularımızı yaşamaya mahkum oluyoruz.


Her kes, her şeyi görüyor ve değerlendiriyor. Bu sessiz bekleyişten memnun olmayanlar, olanları akıl dışı savunmalar ile geçiştirmeye çalışanlar iletişim savaşları içerisinde söz bombardımanı ile birbirlerini yaralamaya devam ediyorlar.


Akıl cephesi her ne kadar daha büyük bir cepheye dönüşüyor ve kalabalıklaşıyorsa da, geçirilmesi gereken zaman diliminin moral bozucu duygularına kapılmaktan kurtulamıyor. Her seferinde “Yeter artık” isyanı noktasında kalıyoruz.


Devlet bizim devletimiz ve o devleti kuranlar da bizler olduğumuza göre, kurumlarını çok fazla yıpratmadan geçiş dönemi süreçlerinde dikkatli olmak zorundayız. Yıpratmadan sahip çıkarak korumayı başarmak zorundayız.


Güvensizlik duygularımızı daha fazla kusmadan, iyi yapılan işler için aşırı şüphelere kapılmadan ve hatta alkışlayarak, moral vererek sahip çıktığımız her kurum ve her insan, arzu ettiğimiz düzenleri kurduğumuz gün de bizim olacaktır, bizimle olacaktır. Zaten bizimdir.


Siyaset sahnesinde yer alan parti savaşları, bizim nazarımızda yönünü halk ile devlet savaşına çevirmesin. Buna izin vermeyelim ve aradaki ince çizgiyi aşmayalım. Yıkmak isteyenlere karşı durmak, onlara izin vermemek adına farkında olmadan yıkan ile iş birliği yapma tuzağına düşmeyelim.


Gelecek güzel günleri yakalamak he şeyi konuşmaktan öte aklın kullanılması sayesinde olur.

Korkaklık ne tarihimizde, ne de genlerimizde hiç olmadı.

Güven ve sabır içsel bayrağımız.

Hoş görü ve paylaşma ise insanlık değerimiz.


Gerçekte olduğumuz gibi kalırsak her savaştan zaferle çıkarız. Elbette ki yaralarımız, kayıplarımız, acılarımız, isyanlarımız olacak.


Acılarını bal eylemiş bir milletin çocukları olmaktan uzak kalacağımız güzel günlere…..

11 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

YOL-suz-LUK

Comments


Yazı: Blog2_Post

Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
  • Facebook
  • LinkedIn

©2021, simsekercan tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page