top of page

Dokunmaktan Korkmayın

Güncelleme tarihi: 10 Haz


ree




Amerika Birleşik Devletleri’nin bir eyaletinde şöyle bir deney yapılır; Deneyin amacı sosyal ilişkiler içerisinde dokunmanın etkisini ölçümlemektir.


Yaya trafiğinin çok tenha olduğu bir sokak seçilmiştir ve bu sokakta, sadece bir adet ankesörlü telefon kulübesi vardır. Gözlem ekibi gerekli çekim için kameralarını uygun bir açıya gizleyerek çekim yapacaktır. Araştırma gurubunda bulunan bir görevli kulübeye 100 USD bırakır.


Çekim sonuçlarından elde edilen bulgular şöyledir:

Telefon ihtiyacı için kulübeye giren herkes yerdeki 100 doları görünce öncelikle sağını-solunu kontrol etmiş ve daha sonra parayı almış ve telefonu kullanarak arama işlemini tamamlamıştır.

Konuşmasının bitmesine müteakip, tanımadığı bir kadın (Deney grubunda olan araştırmacı) kulübeye doğru koşmuş ve nefes nefese bir ses tonu ile “Biraz önce bu kulübede telefon görüşmesi yaptım, ayrıldıktan sonra anladım ki 100 USD param kayıp, burada düşürmüş olabilirim; gördünüz mü?” diye önceden belirlenmiş kalıp soruyu sormuştur.

İşte yapılan bu deneyin sonuçları şu şekildedir: 1- Biraz uzakta kalarak (en az iki metre) bu soruyu sorduğunda deneklerin tamamından “olumsuz” yanıt almıştır (hayır, görmedim vb. şekilde).

2- Daha yakına gelerek, yaklaşıp elini omzuna koyarak sorusunu sorduğu tüm doğal denekler “olumlu” yanıt verip parayı cebinden çıkarmış ve iade etmiştir.

Kısaca işin özü; politikacılar da seçim dönemlerinde kazanmak için sokaklara çıkmasının sebebi, seçmene dokunup oy kazanmaktır; gerçekten dokunabilen, dokunuşları ile samimiyetini, dürüstlüğünü aktararak güven duygusu oluşturan tüm siyasetçiler halklar tarafından çok sevilir. İnsanlar aslında her yerde bu tür yöneticiler görmek ister. öyle olduğunu düşünerek oy verdiği çok insanın uzaklaşmasına, güvenlik çemberi içerisinde dolaşmasına anlam veremez, bunu kibir olarak yorumlar. Bazıları da siyaset sahnesindeki zorunlu ROL olarak öğütler aldığını söyler. Sonuç da dokunan kazanır.


Ancak benim burada yapmak isteğimiz şey politikacılar gibi oy almak için “dokunmak” tan farklı, birbirimizi gerçek anlamda okuyarak hissetmeye çalışmak, kelimelerle dokunmanın mümkün olabileceğini anlatmaktır.


Biz bizi en çok ağlatan şarkıyı, en çok güldüren komedyeni ve duygularımızı boğazımızda düğümleyen yazarı severiz. Cümleleri vuruyorsa bir yanımızı, dokunabiliyorsa yüreğimize işte onlar üretenleri ile birlikte bizimdir.


Bu bilimsel gerçekten, deneysel araştırma sonuçlarından yola çıkarak, kelimelerle dahi olsa birbirimize “dokunabilme gayreti” içerisinde olduğumuzu ve bunun ne kadar önemli olduğunu hissettirmek amacıyla yazılarıma başladığımı bildirmek istiyorum.


Hepinizi içtenlikle selamlıyorum. Sayfama hoş geldiniz.

 
 
 

Yorumlar


Yazı: Blog2_Post

Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
  • Facebook
  • LinkedIn

©2021, simsekercan tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page