top of page

SİYASİ DARBE

Yazarın fotoğrafı: ercansimsektrercansimsektr

Seçimlere şunun şurasında maksimum 6 ay var. Erken seçim kararı gibi bir karar alırlarsa daha da erken olacak.


Uzun süredir gündemi belirlemekte sıkışan, üstünlüğü muhalefetin eline veren AKP, bu üstünlüğü ele geçirmek için “Adayınız kim” sorusu ile yanıtı bulmak için kıvrandı durdu. Arada kendi yönetimlerinden kaynaklı toplumun şiddetle karşı çıktığı olaylar arttıkça daha da sıkıştı, eridi.


Sürekli yapılan anketlere göre RTE karşısına konulan bütün adaylar matematiksel olarak kazanıyor olsa da içlerinde bu oy oranına er meydanına inildiğinde ulaşamayacak olanlar da var. Yakın oy oranlarının bir takım sandık oyunları ve yeni seçmen kayıtları ile değiştirileceği kaygıları da devam ediyor maalesef.


Ekrem İmamoğlu İstanbul seçimlerini kazanırken miting alanlarında gösterdiği performansın çok daha büyüğünü sandıklar açılırken gösterdi. O gecenin diğer kahramanı Canan Kaftancıoğlu’na il başkanı olduğu anda yapılan saldırılar aslında AKP nin kimden ne kadar korkması gerektiğini iyi bildiğini gösteriyordu. Başlarına gelen korkunun mimarını mahkeme eliyle bloke edip, bir köşeye koydular. Sırada Ekrem vardı. Bugün 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak ile karara bağlanan komik davayı saat saat izledim, yazılan bütün yorumları okudum. Olayı tüm değerlendirme parametreleri ile sizlerin önüne topluca koyabilmek için geçtim klavyenin başına;


Öncelikle İstanbul’un olanaklarına bakalım;


*Ülke nüfusunun 1/5 i yani 5 seçmenden birisi İstanbul’da yaşıyor. Tam anlamı ile seçmen deposu.

*Kapladığı coğrafik alan, konut sayısı ile kontrolü ve denetimi son derece zor, karmaşık adres sistemine sahip bu şehrimizde adres yaratma yetkisi Büyük şehir belediyesinin elinde.

*Yıllık bütçesi, araç gereç ve seçmenlere yardım kolisi dağıtılması açısından bütçe ve organizasyon olanakları en geniş yer.

*Denetimi yapılmıyorsa örgüt çalışanlarına araç gereç tedarik etme konusunda sınırsız olanakları var.

*Reklam noktalarını dilediği şekilde kullanabileceği bir tercihe sahip.

*Bağış ve rant aktarımını 20 yıldır bitiremediler, 20 yıl daha verebilir.


Tabi ki bütün olay sadece İstanbul değil. Ekrem İmamoğlu faktörüne de ayrıca bakmak lazım.


*Blok halinde hareket eden muhalif seçmen içerisinde en yüksek oyu alan, aday olursa asla yıkılamayacak bir kale, siyasi bir kişilik.

*Belediye başkanı olduğu günden beri iktidarın elindeki tüm olanakları ile taarruza geçtiği, başarısız kılmak için İstanbul halkını bile dikkate almadan ezdiği yine de başaramadığı bir engel.

*Milliyetçi ideolojinin kazanımlarını kaybetmemek için asla desteklemediği, demokratik bir ülkeye dönüş için HDP nin olumsuz bakmadığı bir seçenek.

*Seçim zamanlarında yapılacak mitinglerde büyük bir coşku yaratacak, dip dalgayı tsunamiye çevirecek, o yüzden AKP nin korkulu rüyası olan bir siyaset adamı.


Ekrem bey ve İstanbul kazanımı AKP için şimdilik masada 1 taşla 2 kuş vurulmuş gibi duruyor.


Tüm bu mevcut parametreleri değerlendirmeden önce kısaca ülkemiz için biçilmiş olan elbisenin renklerin tekrar hatırlamak lazım;


Graham Fuller ve CIA Türkiye için başkanlık sistemini uzun yıllar önce önermişler ve yazmışlardır. Bu sistemin gelmesi halinde daha kolay yöneteceklerini de belirtmişlerdir. Yıllar sonra ortam hazır dendiğinde Bahçeli bayrağı eline alıp öncülük etmiş ve şaibeli bir referandum ile bu sisteme geçilmiştir. O günden beri iktidar olanaklarından ortak değilim, sorumlusu değilim anlayışı ile hareket ederek yararlanan Bahçeli’nin ana hedefi bu sistemin başına Milliyetçi bir ideolojiyi oturtmak ve hüküm sürmeye devam etmektir.


Bu nedenle Mansur Yavaş algısı şiddetle topluma işlenmektedir. Ancak bu adaylık konusunda HDP nin mesafeli olması arzu edilen sonucun alınamayacağı endişelerini de gün geçtikçe arttırmaktadır. Masada duran bu seçenek blok muhalefet tarafından da henüz benimsenmiş değildir.


Mansur bey ve Ekrem bey aşk evliliğinin simgeleri olarak dururken, mantık evliliği ise Kemal Kılıçdaroğlu’nu işaret ediyor. Bunca yıkımın ancak akıllı ve Devleti çok iyi bilen bir kişi ile aşmak aslında doğru olan seçenek. Halk olarak aşırı duygusal oluşumuz, kişiye bağlı yönetimin altında ezilirken yine de kişiye bağlı kazanma tercihlerimizi ortaya koyuşumuzdaki çelişkiyi ben çözemedim. Umarım zamanla seçmenler sandığa gitmeden önce bu iç çelişkilerini çözerler.


Diğer taraftan Kılıçdaroğlu ile (kendi tabiri ile) 5 li çete dediği sermaye arasında büyük bir çekişme var. Korkunç paralar kazanmış ve projeler ile kazanmaya devam edecek bu güç Kılıçdaroğlu gelmesin, aday olmasın diye inanılmaz kaynaklar transfer ediyorlar. Trol orduları ve satın aldıkları kalemler ile belki de kurdukları siyasal iletişim danışma ekibi ile hareket ediyorlar. Bu organizasyon kendileri için, kötünün iyisi seçeneği olarak Ekrem beyi son çare kabullenmiş olabilir. Kahraman yaparak, bu mağduriyet ile Ekrem beyin mecburen aday yapılmasını zorlamak istemiş olabilirler. Nitekim cezalar açıklanır açıklanmaz, 6 lı masa hemen yarın Ekrem beyin adaylığını ilan etmeli düşüncesini içeren çok yorum okudum.

Bir diğer bakış açısı da, AKP nin seçim kazanımlarının devlet olanakları ile muhalefetin dağınıklığına bağlı olarak gerçekleştiğidir. Bu görüşe göre bu karar 6 lı masanın karar vermesini zorlaştıracak, savrulmalarına sebep olacak. Ekrem beyi aday yapsalar bile kararın seçime kadar kesinleşme riskine karşı ikinci ve yedek olarak başka bir aday belirlemek zorunda kalacaklar. Bu durumda bölünmüş bir propaganda ve kafası karışık bir seçmen ile bölünmüş oy yaratacaklar.


Ortada duran ve hala hukuki sürecin işleyişine göre bu kararın bozulacağını söyleyenler de olsa karışık durumun karışık özeti bu dostlarım.


Bütün seçenek ve parametreleri ile kısmi olarak baktığımda yorum ve görüşler doğru olsa da elbette ki konuşmak ve dinlemek zorundayız. Ülkenin geleceği açısından her şeyi dikkatlice takip edip izlemek ve umutsuzluğa kapılmadan durabilmeyi başarmak çok önemli.


Öncelikle şu duruma dikkat çekmek isterim. 6 lı masa bir araya geldiği günden beri söylenmeyen hiçbir şey kalmadı, dağıtmak için çok şey yapıldı, her parti yetkilisinin bir konuşması, bir cümlesi cımbızlandı ve gelecek hikayeleri çok yazıldı. Peki ne oldu? Her hikayenin yazarı sadece troller tarafından desteklendi ve masa dimdik ayakta kaldı.


Ben 6 liderin çok sağlam bir diyalog içerisinde olduğuna, egolarından uzak sadece ülkenin ve milletin geleceği için çabaladıklarına, çok akıllıca hareket ettiklerine ve güzel çalışmalara ortaklaşa imza attıklarına, oynanan bu oyuna da gelmeyerek en doğru kararı vereceklerine inanıyorum.


Kişi istemiyorsanız, tek adam sevdanız yoksa, derdiniz ülkemiz ve gelecek ise siz de buna inanın, saygı gösterin, alkışlayın, yanlarında durun.


Bu ülkenin aydınlığına çıkan yol sizin aklınızdır.


Onu bulandırmalarına, oynamalarına ve karıştırmalarına izin vermeyin.

131 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

YOL-suz-LUK

コメント


Yazı: Blog2_Post

Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
  • Facebook
  • LinkedIn

©2021, simsekercan tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page